Değerli okurlarım gönül isterdi ki Kur’an-ı Kerim bu makalede bir hatırlatma ve dersler çıkarmak için yazılsaydı, böyle provokasyona maruz kalmasaydı, kutsalımıza el sürülmeseydi. Ama ne yazık ki ne idüğü belirsiz, hadsiz kişiler tarafından şu an gündemde olan yakılma ve yırtılma gibi muameleye maruz kaldı.
Kur'an'ı Kerim’in şerefi ve kutsallığı bu yazıya sığdırılamaz elbette, ama Müslümanlar olarak kutsalımıza, namusumuza el uzatılamayacağını ve Müslümanlar olarak eksik kaldığımızı hatırlatmak istedim acizane.
Kur’an-ı Kerim'in hem kelamına hem de mushafa el uzatanların aşağılık tavırları maalesef hep gündemde. Diğer yandan sayısal olarak da etki olarak da Müslümanları katlayacak küfür cephesi de var olmuştur. Onlar batıl olan davalarına sımsıkı sarılıp Müslümanlara ve İslam’a zarar vermek için her türlü fenalığı ve azgınlığı yaparken biz Müslümanlar ne yazık ki gerekli hassasiyeti yeteri kadar gösteremiyoruz.
İslam coğrafyası kan ağlıyor; hürriyetimiz, namusumuz, inancımız neyimiz var neyimiz yok tümüne dil uzatılıyor, hakaret ve eziyetlere maruz kalıyoruz. Müslümanlar olarak elimizden bir şey gelmiyor deyip ve geri çekiliyoruz ancak bu gördüğümüz duyduğumuz her şeyden hesaba çekileceğimiz gerçeğini değiştirmiyor.
Kur'an'ı Kerim'e yapılan bu saygısızlığa bu kadar az ses çıkmamalıydı, her sessiz kaldığımız olayın bir sonraki daha büyük olayın habercisi olduğunu unutmamak lazım.
Bazı iyi niyetli arkadaşlar konuyu gündem edip bu provakasyona karşı bir gün boyunca camilerde sela okunması önerisinde bulunmuşlar ben ilk gördüğümde selanın bize okunması gerektiğini ruhumuzun öldüğünü düşündüm, acilen irkilmemiz ve dirilmemiz lazım, bu da ancak Kur'an'la bütünleşmek' le onu yaşamakla olur.
Kur’an-ı Kerim' i hayatımızın merkezine koyup yaşamak zorundayız. Aile hayatımız, iş hayatımız, ticaretimiz, çocuklarımız, hedeflerimiz, beklentilerimiz, kaygılarımız, fikirlerimiz, ahlakımız, yani hayatımızda her ne varsa zerresine kadar Kur’an’la şekillenmeli, tek kriterimiz o olmalı, bizi düzene sokan da o olmalıdır.
Ölümden sonra sorulacak ilk şey “Kur'an diye bir kitap var bunun hakkında ne biliyorsun?”
İkinci soru “Muhammed diye biri var onun hakkında ne biliyorsun?”
Ailemizden, ticaretimizden, tüm gerekli ve gereksiz bilgilerden önce bu iki soru sorulacak ve onu hayatımıza rehber edinmişsek, hayatımızı ona göre geçirmişsek, yol göstericimiz o olmuşsa cevap verebileceğiz başka türlüsü mümkün değil.
Kur'an'ı Allah koruyacak, İslam dinini de o hâkim kılacak evet doğru ama sadece buğzetmekle bunu ciddi gündem eden, tepkisini ortaya koyan her yerde müdafaasını yapan insan arasında da illaki bir fark olacak.
Rabbimiz bizlerden yapamayacağımızı istemiyor elimizden gelenin en iyisini yapmamızı istiyor sadece. Rabbim ayaklarımızı sabit kılsın, Kur'an'ı yaşayıp hayatının merkezine alanlardan eylesin inşallah.
Bir Yorum Bırakın
Mehmet Karakurt
Diline sağlık kardeşim malasef kelimeler kifayetsiz kalıyor keşke sessi kalmasak...
28 Ocak 2023 09:54